Anasayfa
Kaygı, kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı, bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir uyarılmışlık durumudur.
Her duygu gibi kaygı da kişinin, yaşamını sürdürebilmesi ve yaşamdan doyum alabilmesi için gereklidir.
Öyleyse amaç, kaygıyı tümüyle ortadan kaldırmak değil, kaygıya yenik düşmemek ve yaşanılan kaygıyı belli bir düzeyde tutarak onu kendi yararımız için kullanmaktır.
Normal düzeydeki bir kaygı kişiye, istek duyma, karar alma, alınan kararlar doğrultusunda enerji üretme ve bu enerjiyi kullanarak performansını yükseltme açısından yardımcı olur.
|
|
|
“Hiç kimse beni anlamıyor!”
“Gidin başımdan, kimseyle konuşmak istemiyorum.”
“Oofff boğuluyorum!
“Karışmayın bana!”
“Herkes, her şey üstüme üstüme geliyor”
“Kimse sevmiyor beni!”
Tanıdık geliyor mu bu sözler?
Siz büyümek yolculuğunda en zor en sıkıntılı sürece giren çocuklar, gençler tanıdık geliyor mu bu sözler?
Siz; çocukluktan çıkmaya başlamış artık çocuk mu büyük mü olduğuna karar veremediğiniz evlat sahibi anne babalar, tanıdık geliyor mu bu sözler?
Neredeyse bu yazıyı okuyan herkesin evet dediğini duyar gibiyim. Çünkü büyüme yolculuğunda ergenlik sürecine giren her çocuğun/gencin ve her ebeveynin mutlaka söylediği ya da duyduğu cümlelerden bazıları bu ifadeler.
|
|
|
"Mutsuz insan merdivendir hiçbir yere ulaşmayan"
Louis Aragon
Mutsuzluk, insanı her hangi bir yere ulaştırmayan merdiven gibidir. Mutsuz insan sadece kendi olumsuz düşüncelerinin kısırında döner durur, iner çıkar. O'na göre hep başkalarıdır mutsuzluğunun nedeni. Dönüp bakmaz kendinde ki nedenine. Gösterseler görmek istemez, sımsıkı kapatır gözlerini önündeki gerçeklere.O sadece kendi düşündüklerine inanır. Her gördüğünü, her duyduğunu da inandığının içine alıp yorumlar. Eğer sığmıyorsa kendi inandıklarına, kabul etmez, duymaz, görmez... |
|
|
Atılganlık; kişinin düşünce, inanç ve isteklerini karşısındakilerin haklarını çiğnemeden ifade edebilmesidir. Atılganlık saldırgan davranmayı gerektirmez. Saldırganlık başkalarına rağmen istediğini elde etmek, onların haklarını hiçe saymak demektir. |
|
|
Bir bebeğinin olacağını öğrendiği gün annelik-babalık heyecanı kaplar çitfleri. Hayatlarının adeta merkezine oturur. Hep ona dair düşünceler ve adımlar atılır.Planlar artık onunda varlığına uygun olarak yapılır.Anne ve bebeği, tabii anne kadar olmasa da babayı da, olumsuz etkileyen durumlar vardır.Bunlardan biri de annenin çalışıyor olmasından kaynaklı bebeğin bakımının nasıl gerçekleştirilecek olmasıdır. |
|
|
Halil Şenelmiş
Uzman Psikolog
Çocuk, ergen ve yetişkinlere bireysel danışmanlık, aile, evlilik ve çift terapisi, kişisel gelişim ve grup çalışmaları yapmaktadır.
Son güncelleme : BUGÜN